İzmir’ de yaşayan Saadet Gürgen(51) , 6 ay önce geçmeyen ısrarlı bir öksürükle mücadele ediyordu. Uzun bir süre geçmeyen bu inatçı öksürüğün nedenleri araştırıldı. Ancak Gürgen’ nin öksürüğü bir türlü geçmedi.
Hastanemizde görevli Doç.Dr. Berna Kömürcüoğlu’na başvuran Saadet Gürgen, yapılan tektiler sonucunda; akciğerinde dördüncü evrede bir tümör olduğunu öğrendi. Akciğer tümörü yanı sıra kalp etrafında sıvı birikimi tespit edildi. Yaklaşık 40 gün hastanede yatarak tedavi gören Gürgen, acil tedavi programını takiben kemoterapi programına alındı. Yaşının genç olması, sigara öyküsünün olmaması nedeniyle tümörün genetik haritası çıkartıldı ve özellikleri incelendi. Yaklaşık 6 aylık tedavi sonrasında kanseri atlattı. Hiç eksilmeyen yaşama sevinci ve adrenalin sporlarına olan tutkusu ile kansere direndiğini ifade eden Gürgen, bugünlerde paraşütle atlama planları yapıyor.
Hedef; Kanseri Kronik Bir Hastalık Şekline Dönüştürmek…
Gürgen’ nin tanı ve tedavi süresince takibini üstlenen Dr. Suat Seren Göğüs Hastanesi Kemoterapi Ünitesi Sorumlusu, Göğüs Hastalıkları Uzmanı Öğrt. Gör. Doç. Dr. Berna Kömürcüoğlu süreçle ilgili şunları anlattı :”Tümörün genetik mutasyon tespit edilmesi üzerine hastanın tümörünü direkt hedefleyen “hedefe yönelik tedavi” ya da akıllı ilaç olarak adlandırılan ilaç tedavisine geçildi. Hasta, tedavisinin 6. ayında ve şuan herhangi bir şikayeti yok, tümör tama yakın geriledi ve kontrol altına alındı. Gündelik hayatına normal yaşantısına sorunsuz olarak devam edebiliyor. Son yıllarda akciğer kanserine bakış açımız değişti. Akciğer kanserine ait genetik özelliklerin keşfedilmesi, farklı mutasyonları hedefleyen ilaçların geliştirilmesi ve son olarak immünoterapi ilaçlarının akciğer kanseri tedavisinde yerini almasıyla tedavi, beklenen yaşam süresi ve tedavi yanıtlarımız arttı. Artık tüm dünyada akciğer kanserinde hedef; hastaların yaşam kalitelerini bozulmadan, yaşam sürelerinin uzatarak kanseri diyabet, tansiyon gibi kronik bir hastalık şekline dönüştürmek.
“Bana Hasta Muamelesi Yapmayın…”
Seyahat etmeye, doğaya ve spor yapmaya olan tutkusu ile kendini hiçbir zaman hasta gibi hissetmediğini ifade eden Saadet Gürgen : “ Kanser olduğumu öğrendiğimde hiç üzülmedim. Çünkü yaşamı çok seviyorum ve benim için önemli olan; ne koşulda olursa olsun yaşayacağım her anı dolu dolu geçirmektir. Nitekim öyle yaptım. Aileme “ bana hasta muamelesi yapmayın” dedim. Kemoterapiden geldikten sonra yemek yaptım, yürüyüşe çıktım. Seyahat etmeyi, gülmeyi ve adrenalin sporlarını çok seviyorum. Ayrıca doktorumdan izin aldım, bir yıl sonra paraşütle atlayabileceğim. Şuan dağ yürüyüşlerine başladım. Kanseri yendim çünkü yaşama çok güçlü bir şekilde bağlıyım. Hiçbir zaman gardımı düşürmedim ve savaşı ben kazandım.”dedi